9 Kasım 2009 Pazartesi

(birazda Osmanlı'dan) HAREMLER hakkında bilinmesi gereken 5 şey....

1. Öncelikle Bir Kaç Tanesini Tanıyalım: Genel olarak bir insanın eskiden en fazla 4 eşe sahip olmasına izin verilirken cariyeler için böyle bir sınırlama olmadığından bu sayı binleri bulmuş.Listenin en başında ise 6yy’da 16,000 cariyeden oluşan haremiyle Hindistan kralı Tamba var. Onu takiben 15.yy’da 15,00 kişilik dev cariye topluluğu ile Sultan Gıyasettin var. Öyleki Sultan haremi için yeni bir şehir inşaa etmiş nerdeyse. 1800lerde ise Tayland Kralı Mongkut’un kendi içinde bağımsız yönetilen, bir nevi minik bir devlet olan 9000 kişilik cariyeden oluşan şehri varmış. 13yy’da Kubilay Kağan’ın ise 7000 tane cariyesi varmış. İki yılda bir hareminde temizlik yapıp yenilerini getirtirmiş.Son olarakda Hintli Kral Cihangir’in 6300 tane cariyeden oluşan haremi varmış. Buna ek olarakta 1000 tane erkek.



2.Haremi Düzene Koyalım: Filmlerde gördüğümüz şekilde tül transparan kıyafetler giyip havuz kenarında uzanmış ellerinde şarap ve üzüm olan, kahkaların ortalığı boğduğu ve romantik krallarını bekleyen cariyelerden oluşan bu filmlerin aksine özenle hazırlanmış, çok karmaşık bir düzene ve yönetici sistemine sahip bir topluluktur.Haremler Sultanın annesinin emrinde (Valide Sultan) altındadır. Hiyerarşide Sultanın Annesinden sonra gelen ise, mirasçısı olacak olan olandır.Diğer cariyeler ve eşlerin hepsi direk Valide Sultana karşı ve bir kaç başka bayan memura karşı sorumludurlar. Bu diğer memularda yanlarında, geleceğin cariyelerini yetiştirmek üzere çıraklar alırlar.




3.Kim Harem Ağası Olmak İster? Kulağa çok güzel geliyor değil mi? İmparatorluğun en güzel yüzlerce hatta binlerce kızı arasında olmak. Peki Harem Ağası olmak isteyenler için biraz araştıralım bakalım, nasıl şartlar aranmakta.İlk öncelik tabiki hadım edilmek. Daha çok çocukluk yıllarında uygulanan bir prosedür bu. Daha sonra bi evin kızı hareme gönderildikten sonra , o evin reisi tarafından tavsiye ile hareme seçilirler. Çeyizlik gibi yani. Tamam içeri girmyei başardı diyelim, şimdi ise diğer harem ağası adayları arasında iş yükselmeye kaldı. Hiç bişey bu kadar göründüğü gibi kolay olmaz:) Ve en sonunda sultan pek bi memnun kalırsa, Baş Harem Ağası mertebesine ulaşılır. Harem Ağasının tek bir görevi vardır, Sultanın ihtiyaçlarını isteklerini en iyi şekilde karşılamak. Sultanın ruh haline göre en münasip eşi seçmek. Aynı zamanda genç cariyelere, Sultanın istekleri hakkında dersler vermek, eğitimden geçirmek ve uygun afrodizyakları elinde tutmak. Siyahi Harem Ağaları Sultanının isteklerini en iyi şekilde yerine getirirse, ve Sultanın memnuniyetini kazanırsa, imparatorluktaki en yüksek 3. kademeki memur olunabilir. Harem odalarına rahatlıkla girebilir, hatta Sultan ile tanışmaya nail olabilir. Beyaz Harem Ağaları ise aynı durumda bürokrasideki yerinizi alır, bütün dilekçe, mesaj, devlet dokümanlarını kontrol altında tutabilecek konuma kadar yükselirler. Ancak hareme giremezler. Neden ? Çünkü siyahlar gibi herşeyi kaybetmiş değiller tamamen. Onun için kellelerini korumak istiyorlarsa hareme girmemeleri lazım.



4 .Haremin İhtiyaçları: Harem arapçada “Kadınların yeri” anlopps gelir. Haremin en önemli yeri ise, zenana denilen, Sultanın fantazilerin oynandığı en iç kısımdır. Zenana cenneti andıracak şekilde tasarlanmıştır.Her kadının kendine ait bahçeli, fıskiyeli havuzlu gösterişli bahçeli bir dairesi vardır. Çünkü haremdeki kadınlar değişik kültürlerden gelmişlerdir ve kendilerini rahat, evlerinde hissetmeleri için herşey sağlanmalıdır.Bütün eşler, Sultanın ani bir gelişi için de olsa önceden hazırlıklı olmalıdırlar. Çok pahalı ve tutkul elbiseler giyen eşlerin kıyafetleri, elmaslar, altınlar, incilerle süslenirdi. Ayakkabılarda da çok pahalı taşlardan işlemeler bulunurdu.Çoğu Sultanlar, hazinedeki paranın büyük bir bölümünü bunlara harcardı. Harem kurmak istiyorsanız, biraz paraya ihtiyacınız olacak.


5. Haremi Kontrol Altında Tutalım: 1500lerde III.Mehmet Osmanlı İmparatorluğunda tahta yükseldi.(küçük bir not: Tahta çıktığı gece 19 erkek kardeşini boğdurması, Osmanlı tarihinin en korkunç hadiselerinden biridir.) Annesi, Safiye, Valide Sultan yani haremin en büyüğü, III.Mehmet’in en büyük akıl hocasıydı. Safiye Sultan devlet işlerinde, III.Mehmet’in kararlarına bazen direk bazen dolaylı olarak müdahale ederdi. Bi keresinde perdenin arkasında oturup, oğlunun ve müftünün haraetli tartışmalarını dinlerken gizliden, dayanamayıp perdeyi açıp III.Mehmedi’i savunmaya kalkmış. Safiye Sultanın yetkisi arttıkça, vezir, müftü, harem ağası, sultanın eşleri ve cariyeleri üzerinde rahatsız edici bir baskı kurmaya başlamış. III.Mehmed duyduğu rahatsızlıktan dolayı, ilk fırsatta annesinin yetkilerini kısıtlamak, ve onu başka bir yere göndermeyi planlamış. Safiye Sultanın aşırı hırsı, haremin bitmek bilmeyen masrafları, ve ayaklanmalarla birleşince 1600lerde imparatorluk devalüasyon geçirmiş. Masrafları gelirleri iyi idare etmek lazım demekki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder